26.7.11

Perde

Sen beni sevmedin aslında. Çocukları sevdin, sinemayı sevdin, makarnayı sevdin, İstanbul'u sevdin ama beni sevmedin hiçbir zaman. En ufak şeyden dahi mutlu olan sen beni gördüğünde mutlu olmazdın. Çünkü ben ne makarna, ne İstanbul, ne çocuk ne de sinemaydım.
   Sana cesetlerin sönük nefeslerinden kopardığım güzel ve anlamlı sözleri sevdin sen, beni değil. Gözyaşını sildiğim parmağımı, kafanı yasladığın omzu sevdin sen. Gülümsememi sevdin belki, karşılık bekler miydin gülümserken? Peki gözlerim miydi bana gözlerini dosdoğru diktiren, yoksa onlardaki yansıman mı? Bilmiyorum, olsun, en fenası bilmek zaten, bilseydim kendimi en iyisine inandıramazdım kuşkusuz.
   Rüyalarım... Uzun gecelerde görülen bütün o rüyalar senden dökülen parçacıklardı aslında. Dayanamadın ve üfledin. Yazık, avuçlarım parmaklarımla yalnız kaldı tekrar. Böyle olacağını biliyordum, çünkü gökyüzüne aittin sen. Belki cennet, belki cehennem... Cehennemdensen eğer, bunun tek sebebi cennetten çaldığın o güzel yüzün ve gülüşündür. Oysa ne güzeldi en başında, mutluydum, seni tek bir okla yeryüzüne düşürdüm sanmıştım. Yanılmışım, tek bir okla gökyüzüne yükselmişim. Evet, gökyüzündeyiz, nefesim boğazımı ısıtıyor. Üşüyorum, cehennem değil burası, cennet. Kuştüyü kanatların beni ısıtmıyor, çünkü onlara dokunamıyorum, biliyorum bir dokunsam o kanatlara, binlerce küçük parçacık olacaklar. Sonra rüya göreceğim...
   Basitsin. Basitsin çünkü nezle de basit bir hastalık ve o da bacaklarımın titremesine neden oluyor. Hapsetmek istiyorum seni, bir kafese koymak ve ağlamaktan güzel gözlerin kör olsa da bırakmamak istiyorum. Sen de çekmelisin tutsaklığın acısını, beni öyle bir tutsak ettin ki, düşlerimde bile acıtamıyorum canını. Lütfen, mantığımı ver bana, ver ki seni unutmak için bahaneler üretebileyim. Duygularımı al, onlar sana aitler. İstemiyorum onları, çünkü aklıma senin sanrınla defalarca tecavüz ettiler. Ortaya karışık salata gibi oldum, benden çok sen varsın, daha bir çatal bile alınmadın. Rakı şişesinde balık olmayı istemedim ben, sorsalar gözyaşlarında ben olmak isterim. Bir damla bile akmadan yıllarca gözlerinde kalmak isterim...
   Sen benden çok gitmeyi sevdin, Firariydin, zira fikrimce benimdin.  Sende benim olan birşey vardı. Biraz mantığım, biraz da başka bir şey. İsmini koyamadım ama mantığımı susturuyor. Gel yanıma, gel ve değiş tokuşumuzu yapalım. Al bütün hatıralarını ver bana mantığımı. O şey mi? Sende kalsın, aşk bünyeme dokunuyor.
   Bana uykularımı da ver. Geceler senin olsun. Zaten en yağmurlu, en duygu dolu gece yine sana adanmıştı. O güzel yüz ve gülüşle beraber sakinliğimi de çaldın sen. Yakışmıyor, sana hırsızlık, bana ise sakinlik yakışmıyor. Ben bana yakışmayan sakinliği sevdim, sen kaos'u. Perdenin iki ucundayız, oyun bitmeden son bir kez buluşamaz mıyız? Tekrar anlatsan masallarını, öyle uyusam gökyüzünde?
   Beni sevmezsen kendini sev. Benden vazgeç ama makarnadan vazgeçme. Yeryüzünden bir başkasını sev. Unutacağım seni, anı olacak ve yok olacaksın. Bana da öyle bakma, üzerime yağıyorsun, enünde sonunda boğulacağım zaten.
                                                             

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Buradan yorum yapabilirsin: